Lilypie 5th Birthday PicLilypie 5th Birthday Ticker

14 Ekim 2008 Salı

Okulda 3. gün..

13-10-2008 Pazartesi
Bugün servisle gittik okula.. Sabah 6 da düştük yollara.. Güneşin doğuşu çok garibine gitti İbrahim Eren'in. İlk önce Ay zannetti yeni doğan güneşi:) ''Bu Ay'a ne olmuş böyle'' diye söyleniyordu:) Onun Ay değil güneş olduğunu söyleyince şaşkınlığı iki katına çıktı ve kendi uykudan uyanmış haline benzetti güneşi:D Bu arada gerçekten Medine'de güneş bir başka doğuyormuş ben bile hayran hayran izledim:)Güneşin doğuşunu göremeyeli ne kadar uzun zaman geçtiğini anımsadım:(
Servis bizden sonra iki kişi daha aldı ve saat tam 7'de okula ulaştık. Okul Medine'nin oldukça dışında o yüzden okula kadar epey bir vakit geçiyor..
Okula vardığımızda temizlik yapılıyordu.. Bizde temizlik yapanları rahatsız etmemek için parka yöneldik.. Parkta ne kadar vakit geçirdik bilemiyorum. Sanırım oturduğum bank üzerinde uyudum ben:)) Çocukların çığlıkları beni kendime getirdi. Kafamı sağ tarafıma çevirdiğimde kocaman bir arı, bu arı bildiğimiz kocaman arılardan değil. Arı kostümü giymiş bir insan:)) Elinde mikrofonla ''heyya ya esdika yallah ilel maksaf''(haydi arkadaşlar maksafa gidelim) diyordu.Çocukların kimi korkmuş sinmiş bir köşeye:) kimisi de Arı'yı paralamaya çalışıyordu:) Bende telaşla İbrahim'i arıyordum korkan çocukların arasında:) birde ne göreyim benim, hele de annesi yanında yoksa korkar ağlar diye düşünüp deli gibi aradığım oğlum arının kuyruğuna sıkı sıkı yapışmış kahkahalarla eğleniyor:D Bir anlık gördüm İbrahim'i sonra Arı'nın ardı sıra bende gittim ama o kadar çocuk içinde yaklaşamadım bile..Kendime arka sıralardan bir yer bulup oturdum.Zavallı Arı ile bir müddet eğlendi çocuklar. Arıların görevi, marifetleri hakkında konuştu çocuklarla..Zavallı diyorum çünkü sahneden inerken Arı kostümünün içindekinde pek hal kalmamıştı:D Daha sonra perdeler kapandı yine bir oyun hazırlığı içinde oldukları belliydi fakat bu sefer perdeler açılmadan önce sahneye öğretmenlerden birisi çıkıp ingilizce şarkılar söyledi. Perdeler açıldı oyun başladı ''Yalancı Çoban'' oyununu oynuyorlardı fakat bütün oyuncular ingilizce konuşuyordu. Çocukların dumur olduklarını biz anneler homurdanmalarından anlayabiliyorduk:) Gerçi İbrahim için değişen pek fazla birşey yoktu sonuçta o arapçayı da çok anlamıyordu:) Oyun bittikten sonra çocuklara oyundan ne anladıklarını sordular şimdi birde arapça oynayalımda bakın bakalım doğru anlamışmısınız dediler.. Hiç üşenmeden aynı oyunu birde arapça oynadılar:)
Gösteri tamamlandıktan sonra İbrahim'in öğretmeni ile konuştum ve bana İbrahim'in yarın yalnız gelebileceğini söyledi. Ben İbrahim'in simdilik bunu kabul edemeyeceğini birde kendisine sormayı teklif ettim. İbrahim'i yanımıza çağırıp sorduk, sanki öğretmeni ile beni utandırmak için anlaşmış gibi olur ben yarın kendim gelebilirim dedi:) Onun şaşkınlığı ile eve geldim..Gün içinde defalarca sordum İbrahim Eren'e gerçekten tek başına gitmek istiyormusun? halen daha evet diyor yarin tek başına okul yolunda hadi bakalım;)

Hiç yorum yok: